30 Aralık 2009

YENİ YIL ALIŞVERİŞİ

Yeni yılı özellikle dışarda kutlıcaklar kendilerine yeni kıyafetler almak için ya da sevdiklerine hediyeler almak için alışverişe çıkıyorlar.Çogu mağazada birbiriyle rekabete girdi.Batik, marks&spencer, boyner, mango, vakkorama,mudo,watson...

Kıyafetten,çantaya,takılar birçok alternatif sunuyolar.
Goldaş yeni koleksiyonlar eklemiş.Swatch markası da saat düşünenler için uğrak yerlerden biri olabilir.Alışveriş için nereleri tercih edersiniz?Bence KİPA,CAPITOL,CARREFOUR gibi alışveriş merkezleri daha iyi gibi.Çünkü hepsinde çogu mağazaya ulaşabiliyorsunuz hemde soguk havalardan fazla etkilenmemiş oluyorsunuz.Bazı semtlerde de alışveriş ucuzlugu oluyor.İzmirde karşıyaka çarşısı,İstanbulda taksim bu yönden alışverişe gidilebilcek yerler arasında olabilir.Eğer hala benim gibi alışveriş yapamadıysanız şimdiden iyi alışverişler.

YILBAŞI

Yılbaşı gecesi sonunda geldi.Beklenen 2010'a girmemize sayılı saatler kaldı.Hepimizde ayrı bir heycan,hazırlık.Kimimiz dışarda kutlamayı düşünürken,kimimizde evlerde kutlıcaz.Her iki seçenekte de bazı şeylere dikkat etmemizde fayda var.En önemlisi AŞIRI ALKOL TÜKETİMİ.Mide rahatsızlıkları,hazımsızlık,baş ağrısı,ishal,kan şekeri değerinin değişmesi gibi rahatsızlıklara yol açabiliyor.Biliyoruzki içkiler şişede durdugu gibi durmuyor.Ve dışarda kutlıcak olanların daha da dikkat etmesi gereken konu ise orda tüketilcek olan alkoller.Biliyoruzki haberlerde de tekrardan izlemeye başladık.Sahte içkiler,rakılar...Geçen yıllarda da gündeme gelmişti.Aman siz siz olun gittiğiniz yerlere dikkat edin.Sağlıgımızdan olmamak için dikkatli olmamızda fayda var.Güvenilen yerler ise öyle pek sorun olmaz ama benden size tavsiye aldıgınız içkileri şişelerinde açılmadan masanıza isteyin.Ambalajını kendiniz açın derim.

20 Aralık 2009

CİLT BAKIMI İÇİN SIRLAR

Hepimiz güzel gözükmek,kendimizi iyi hissetmek isteriz.Aynaya baktığımız da ise ilk önce yüzümüze bakarız.Belki de çoğu zaman kendi kendimize ne kadar çirkin gözüküyorum demişizdir.Sağlıklı,güzel gözüktüğümüzde ise kendimizi mutlu hissederiz.

Kaç yaşında olursanız olun belli dönemlerde yüzümüzde sivilceler çıkar.Sivilceleri sıkmayın çünkü hem iz kalır hem de başka bölgelere yayılır.

Cildinizi temizlerken ılık su kullanmaya çalışın.Çok sıcak olan su cildin çabuk kırışıp gerginleşmesine,cildin kurumasına neden olur.

Eğer yeni bir kozmetik ürünü aldıysanız ilk önce küçük bir bölgede deneme yapın.Eğer cildinizde yanma,kızarıklık,alerjik bir durum oluşturursa o ürünü kullanmayın.Ürünü almadan önce numunesini kullanabiliyorsanız numunesini isteyin veya bazı yerlerde ürünü cilde uygulayabiliyorlar.Ürünü almadan uygulama şansınız varsa cildi temizleyip uygulatın.

Gün içinde bolca su içmeye çalışın.Yalnız şuna dikkat edin sıvı şeyler değil sadece suyu çok tüketmeye çalışın.

Makyaj sonrasında cildinizi muhakkak temizlemeyi unutmayın çünkü makyajla cilt hava alamaz ve sivilce,siyah nokta gibi sorunları daha çok yaşarız.Gün içinde hiç makyaj yapmasakta cildinizi temizlemeye çalışın.Her ne kadar makyaj yapmanızda dış etkenlerden ister istemesekte cildimiz olumsuz etkilenebiliyor.Gün sonunda cildinizi pamuk,temizleyici mendil  yardımıyla temizliyorsanız makyaj yapmasanız da cildinizde oluşan kiri görürsünüz.Cildin her zaman hava alması gerek.Hava almayan cilt soluk bir görünüm yaratır,çabuk kırışır,akne gibi istenmeyen görüntüler oluşur.

Banyo yaptıktan sonra cildinize krem sürmeyi ihmal etmeyin.Banyodan sonra gözenekler açılır ve krem cilde daha yoğun nüfus eder.Banyo dışında sıcak suyu kaynatıp sıcak suyla buhar banyosu yaparakta cildinizdeki gözeneklerin açılmasını sağlayabilirsiniz.

18 Aralık 2009

OBEZİTE



Obezite günümüzde çok yaygınlaştı.Her yerde fast food üzerine kurulmuş bir düzen varken olması normal gibi gözüksede aslında biraz dikkat ederik obez olmayabiliriz.Dışarda yemek yememiz gerekiyosa veya yemeğe dışarı gidiyosak fast food'tan uzak durup ev yemekleri yapan yerleri tercih edersek,günlük yaşantımızda da gıdamıza biraz dikkat etmemiz bizi zorlamıcaktır.Gün içinde yediklerimizi dengeleyebiliyorsak ne güzel olur.

Obez durumuna gelmeden tabiki de önlem almak gerekiyor.Obez olduktan sonra tabiki de risk artıyo.Hastalıklar konusunda ve tedavi yöntemi bakımından.

Obezite konusunda yurtdışındaki bazı ülkeler önde gidiyor ama bizlerde bu yaygınlaşan fast foodlardan uzak durmamız gerek.Hangi gıdaların nekadar kilo aldırıp risk oluşturdugu biliniyo.Geçenlerde gazete okudugum bir yazıda diyoduki:Gün içinde çok birşey yemesenizde içtiğiniz meyve suları,cola,kahve,çay gibi içeceklerin içeriğindeki şeker gibi faktörlerde sizin kilo almanızı sağlıyor diyordu.Bildiğim kadarıyla bir bardak colada ortalama 33 küp şeker varmış.Meyve sularında da özellikle nektarlarda çok fazla şeker var.Ve uzmanların sürekli söylediği birşey var:Sabahları muhakkak kahvaltınızı yapın.Diyet yapsanızda yapmasanızda.Çünkü sabah kahvaltı yapılmadıgında vücut bunu algılayıp vücudunuzdaki yağları tutacaktır.Belki bir süre sonra kilo verdiğinizi sancaksınız ama aslında o verdiğiniz kastır ve bir süre sonra kilo alma oranınız çok yüksek.
Ayrıca sabahları kahvaltı yapmamak dikkat eksikliğinede yol açıyor.Eğer çalışıyorsanız kendinizi işe veremediğiniz gibi işleri yetiremediğiniz için daha da strese girmenize yol açabilir.Eğer çocuklar kahvaltı yapmadan okula giderse okulda dikkat eksikliğinden dolayı öğrenmesi gereken şeyleri öğrenememesine arkadaşlarından bilgi anlamında geri de kalmasına yol açabilir.Aman olabildiğince dikkat edelim.Herşey olmasada çoğu şey elimizde.Neden yapamayalım?

10 Aralık 2009

SAĞLIGIMIZ

Hafta içi sabahları televizyonda bir program izledik.Belki izleyenleriniz vardır.Bugün bu programda karaciğer yaplanması ile ilgili konu vardı.

Benim izlediğim kadarıyla ve izlediğim kadarıyla sizinle paylaşmak istedim.Erkeklerde bel kalınlıgı max.94, bayanlarda max.84 olması gerekiyomuş.Eğer bu ölçülerin üzerindeyseniz karaciğer yağlanmasında risk grubundaymışız.

Yemek yaparken genelde çogumuz klasik olarak kavurma işlemi söz konusu oldugundan bu kavurma işlemi kansorejen işlemine yol açtıgından hiçbir faydası olmadıgı gibi bazı olumsuzluklara yol açabiliyomuş.Bende gıdaları kavurarak vitaminlerinin öldüğünü biliyordum.Genellikle çiğden pişirmeye çalışıyoduk.Bugünkü programda da bu teyit edilmiş oldu.Mümkün oldugunca çiğden pişirin diyolardı.Birde etlerin yağlı kısımlarını tüketmemeye çalışın dendi.Aklımda kalanlar bukadar.Sizinde bildikleriniz varsa bizlerle paylaşırsanız sevinirim.

6 Aralık 2009

EVDE SAÇ BOYAMA

Evde saç boyarken bazı incelikleri bilmek gerek ve bunları uygulamak gerek oldugunu düşünüyorum.


• Başlamadan önce kullanım kılavuzunu okumakta fayda var.
• Boyamaya başlamadan önce bütün gereçlerin tam olduğundan emin olmak gerek.
• Eski bir kıyafet ve havlu kullanmalı.
• Saçınızın etrafındaki cildin lekelenmemesi için biraz vazelin sürün, ancak saça bulaştırmamaya dikkat edin.
• Boya sürerken mutlaka eldiven kullanın.
• Saçları bölerken ve boyayı dağıtırken geniş ağızlı bir tarak kullanın.
• Cilde bulaşan boyayı ıslak mendil, şampuanlı veya cilt temizleyicili pamuk ile silin.
• Rengin tutması için saati ayarlayın.

KAÇINILMASI GEREKENLER:
• Saçınız açık kahverengiden daha koyuysa renk açıcı ya da sarartıcı maddeler kullanmayın yoksa saçınız turuncu olur.
• Cereyan yapan bir yerde ya da ateş yakınında oturmayın. Bu uygulama sürecini ve sonucu etkileyebilir.
• Bekleme sırasında telefonla konuşmayın, aksi takdirde zamanın nasıl geçtiğini farketmeyebilirsiniz.

Saç boyalarının özellikleri

• Doğal boyalar (bitkisel boyalar) saç telinin içine nüfuz etmez ve beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız, nötr kına uygulayabilirsiniz.
• Doğal boyaların özelliği; sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşirler.
• Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar. Çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.
• Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanmalıdırlar. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, her şey saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. Örneğin açık renk saçta 'havuç turuncusu' gibi bir sonuç istemiyorsanız, uygulama süresi kısa tutulmalıdır.

SAÇ BOYASI KULLANIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ



  • Saç boyamadan önce alerji testi yapmak gerek.Kulak arkasına ya da dirseğinizin iç kısmına sürülecek az miktarda boya kaşıntı yaparsa saç boyasını  kullanmamanız gerek.
  • Cildinizde kaşıntı, sivilce ya da küçük yaralar varsa, asla boya yaptırmayın; direkt olarak cilt altına boya değeceğinden çok büyük tehlike oluşturabilir.
  • Kuaförünüzle görüşürken cildinizdeki hassasiyetlerden mutlaka bahsedin; boya karışımında yapacağı ufak değişiklikler bile sıradan cilt yanmalarını yok edebilir.
  • Eğer saçlarınızı kendiniz boyuyor iseniz saçlarınızı boyarken kullanılacak malzemenin son kullanım tarihine çok dikkat edin.Çünkü bu tür boyalar piyasada çok fazla satılmaktadır.
  • Boya dışında açma veya röfle benzeri işleri kesinlikle kendi başınıza evde uygulamayın. Piyasada güvenilir markaların bu tip ürünleri var ama bu işin şakası olmadığını unutmayın.En basiti saçınızı istemeden de olsa bilmeden yakabilirsiniz.
  • Kuaför salonlarının kalitesi, hijyeni ve iş ahlakları iyi olanlarını tercih edin. Ucuza değil, kalite ve uygun fiyatlara odaklanmakta her zaman fayda var. Fiyatı ucuz her salon kötü olamayacağı gibi, her lüks salon da iyi olacak diye bir kural yok. İşten anlamayan kişilerin açtığı salonlara kesinlikle rağbet etmeyin.

1 Aralık 2009

DOSTLARA



Geçenlerde bir mail aldım ve bu mail çok hoşuma gittiğinden sizlerle,sevgili dostlarla,blog dostlarımla paylaşmak istedim.Umarım beğenirsiniz...



,
Karıncaya sormuşlar "nereye gidiyorsun" "dostum'a" demiş".Bu bacaklarla zor demişler.''"Karınca:olsun,varamasamda yolunda ölürüm demiş.Yolunda ölünecek dostlara...

Bazen bazı şeylerin farkında olmayabiliriz ya da hayatın telaşından dolayı atlayabiliriz ama  %100 doğrulugundan emin oldugumuz şeyler: 
 
1. Bu dünyada uğrunda ölebileceğin en az iki kişi vardır. 
2. En azından 15 kişi öyle ya da böyle seni seviyordur. 
3. Herhangi birinin senden nefret edebilmesinin tek sebebi, aslında sadece senin gibi olmak istemesidir. 
4. Senden gelecek bir gülümseme bazılarına mutluluk getirebilir, o senden hoşlanmasa bile. 
5. Her gece, birisi uykuya dalmadan önce seni düşünüyor. 
6. Birisi için dünyalara bedelsin. 
7. Çok özel ve teksin düşüncesinde ki arkadaşlarını unutma 
8. Varlığını bile bilmediğin biri seni seviyor.  
9. Hayatındaki en büyük hatayı yaptığın zamanda bile, ondan hayırlı birşey çıkar. 
10. Ne zaman dünya sana sırtını dönmüş gibi hissedersen, dön ve bir daha bak. SANMA Kİ DERT SADECE SENDE VAR..
11. Her zaman aldığın iltifatları hatırla. Kaba sözlerin hepsini unut. 

Eğer sevgi dolu bir arkadaşsan bunu herkese gönder, sana gönderen de dahil.
Eğer geri alırsan demek ki gerçekten seviliyorsun. .
Ve hep hatırla.... 
İyi arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremeyebilirsin ama orada olduklarını bilirsin.
'Bir dosttan tek bir gül ve güzel bir sözü ben onunlayken almayı,
öldükten sonraki bir kamyon dolusu çiçeğe tercih ederim.'