20 Aralık 2010

ADET DÖNEMLERİMİZ

Bayanlar olarak hepimizin ortak derdi adet dönemimizdeki ağrılarımızdır.Bazımız hafif geçirirken bazımımız da çok sancılı geçirebiliyor.O zaman bu dönemi en hafif geçirmek için ne yapmamız gerek?

Her şeyden önce adet dönemimiz öncesinde kendimize her zaman olduğu gibi iyi bakmamız gerek.En başta üşütmememiz gerek.Bayanlar olarak ayaklarımızdan ve belimizden en çok soğuk alır üşürüz.Bu da bizim hem adet dönemimizin sancılı geçmesine sebep olur hem de diğer hastalıklara davetiye çıkarmamızı sağlar.
Ayaklarımızı sıcak suya koyup dinlendirebiliriz.Böylelikle kan dolaşımında birazcık düzene girer.

Yediklerimizde elbet önemli.Doğal vitaminler almamız gerek.Ağrımız olduğunda ilaç almaktansa sebze gibi yicekler tüketmeliyiz.Meyve yemek vücut direncimizi artırır.Ağır yiyecekler yemek her zaman ağır hareket etmemize sebep olur.

Bu dönemlerde tansiyonumuz değişebilir.O sebeple tansiyonumuzu dengeleyecek gıdaları da tüketmekte fayda var.Ve çoğu zaman canımız elimizde olmadan çikolata gibi tatlı şeyler çeker.Bunları arada tüketmekte sakınca olmadığını düşünüyorum.Kahve,çay,kola gibi kafeinli gıdalardan uzak durulması gerekiyor.Bunların yerine bitki çayları içilebilir.

Bol su tüketilebilir,lifli gıdalar tüketmekte fayda var.

Herkese sağlık günler dilerim.

22 Kasım 2010

BAYRAM SONRASI DÖNÜŞ

Herkese öncelikle iyi haftalar diliyorum.Kimimiz 9 günlük tatili fırsat bilip bir yerlere gitti kimimiz  evinde geçirdi.Her ne koşulda olursa olsun umarım  herkesin istediği gibi geçmiştir.

Ben de izmirdeydim.Biraz yağmur yağsada hava neyseki gezmeye gitmeye,birşeyler yapmaya fırsat verdi.Tabi şimdi tatil sonrası iş başı yapanlar,okula devam edenler var.İlk biraz insan zorlansada herşeyin yeri ayrı diye düşünüyorum.Kurban bayramı diye inşallah kilo almamışınızdır.Böyle uzun tatillerde,birde işin için özenle yapılan yemekler,tatlılar girince kilo almamak mümkün değil tabikide.Yinede biraz dikkat etmekte fayda var.

Ağzınızın tadının hiç bozulmaması dileğiyle.Görüşmek üzere...

18 Ekim 2010

BİTKİLERDEN KUŞBURNU

Soğuk kış aylarına girdiğimiz şu dönemlerde hava şartları çogumuzu olumsuz etkiliyor.Ama kendimize biraz iyi baktıgımızda ise kış ayları eminim o kadar zor gelmicek.

Bitki çayları,otlar en büyük yardımcımız oluyor.Doğal ilaç görevini görüyorlar hem de ilaçlar gibi yan etkileri yok.

Bunlardan birisi de KUŞBURNU.Kuşburnu meyvesi de büyük bir C VİTAMİNİ DEPOSU.Soguk algınlıklarından koruyucu etkisi var.Grip,nezle gibi hastalıklarda hem C vitamini hem de iltihap giderici etkisinden yararlanılabiliyo.Günde 3-4 defa kuşburnu çayı içerek soguk algınlıgı rahatsızlıklarından kolayca kurtulabiliriz.

Sağlıgımız herşeyimiz.Hepimize sağlıklı,mutlu günler dilerim...

26 Eylül 2010

KİLO PROBLEMİMİZ

Merhaba,bu hafta kilolar ile ilgili bir yazı yazmayı düşündüm.Bunun nedenlerinden biri,ben de kilo probleminden şikayetçiyim.Bir yazı buldum ben uygulamaya başlıcam.Benim gibi kilolarından şikayetçi olanlara faydalı olmasını dilerim.Yazı da pratik bilgiler vermişler.Belki çoğunu biliyoruz ama uygulayamıyoruz.

  • Birincisi çok su tüketmek.Su içmek kalorileri yakmamıza yardımcı oluyor.
  • Porsiyonları küçültmekte çoğu zaman zorlanıyoruz öyle değil mi?Yediklerimizin miktarını azaltmak her zaman önemli.Hem canımız istediğimizi rahatlıkla yiyebiliriz hem de porsiyonları küçülterek kilo vermiş oluruz.
  • Hepimizin bildiği birşey de düzenli spor yapmak.Eğer mümkünse spor merkezine üye olmak ya da kendimiz spor yapmak.Artık belediyeler çoğu yere belli spor aleti koydu.İlk yürüyüş yapıp ısınıp sonra o spor aletlerini uygulayarak form tutmuş oluruz.
  • Fast food'tan ne yapıp vazgeçemiyosanız gittiğiniz yerde büyük boy yerine küçük veya en fazla orta boy menü alırsanız  miktarını küçülttüğünüzden kilo vermek kolay olacaktır.
  • Yemeklerde baharat kullanmakta kalori vermeye yardımcı oluyor.Yediğimiz az kalori gıdaları tüketmekte zorlandıgımızdan baharatla zenginleştirdiğimizde yemesi daha kolay oluyor.
  • Kilo veremememizin nedenlerinden biride hemen diyete başlayamamızdır.Doğru değil mi sizcede?Karar alıp hemen başladıgımızda işe koyuldugumuzda zamandan da kazanmış olmuyomuyuz?
  • Kilo vermek için protein tüketmek karbonhidratı artımamız gerçeğini unutmamalıyız.Patates gibi gıdalardan uzak durmak kilo vermemizi hızlandırır.
  • Spor aletlerini kullanarak farklı bölgelerdeki kasları çalıştırarak kilo vermemiz hızlanır.Spor salonuna gidemiyosak bu aletlerden satın alarakta bu bölgelerdeki kasları çalıştırabiliriz.Bu da kiloların hızla gitmesini sağlar.
Aslında çok zor değilmiş değil mi?Ben uygulamaya  hemen başlıcam.YA SİZ?

9 Eylül 2010

İYİ BAYRAMLARRR


Her bayram çogumuzu bir telaş alır.Bayram temizlikleri,hazırlıkları,bayramlık alışverişler.En çokta o heyecanı sanırım çocuklar yaşar.Kapı kapı dolaşır,bayram harçlıgı,bayram şekeri alırız.Kimilerinin değişik hediyeleri olabiliyor.Mendil,patik gibi.Çocukları da en çok sevindiren ise bayram harçlıgıdır ve çogu hangi kapıdan harçlık aldıysa diğerine gider söyler.Söylediği arkadaşı da harçlık almak için aynı kişiye gider.Kimisi eli dolu döner kimisi ise boş.Ama yinede garip tatlı duyguları en çok çocuklar yaşar.

Bayram çoşkusunu yitirmemek,çocukken duyguları herzaman yaşayabilmek ne güzel.

Herkese mutlu,huzurlu,en başta da sağlıklı bayramlar diliyorum.Her gününüzün tadı damagınızda kalması dileğiyle...

30 Ağustos 2010

ZAFER BAYRAMI



“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım”
Mustafa Kemal ATATÜRK


Bize bağımsızlığımızı kazandıran Atatürk ve silah arkadaşları ile kahraman Türk Ordusu’na şükran ve minnetlerimi sunuyor,bu uğurda canını feda edenleri rahmetle anıyor ve  Zafer Bayramını kutluyorum.

14 Ağustos 2010

HAYIRLI RAMAZANLAR

Basi RAHMET ortasi MERHAMET sonu ise CEHENNEM'den AZAD olan Mübarek
Ramazan ayinin hayrlara vesile olmasini dilerim



13 Ağustos 2010

GÜZEL BİR HİKAYE

Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı 3 tane yaşlı adamın evinin önünde oturdukların...ı görür. Onları tanımaz.

- “Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız” der.
- “Lütfen içeriye gelin ve birşeyler yiyin.”

- “Evin erkeği içerde mi?” diye sorarlar adamlar.

- “Hayır” der kadın. “O dışarıda.”

- “Öyleyse içeri gelemeyiz” diye cevap verirler.

Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde, kadın başından geçenleri kocasına anlatır.

- “Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler” der.

Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder.

- “Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz.” der yaşlı adamlar.

Kadın öğrenmek ister;

- “Niye giremezsiniz?”

Yaşlı adamlardan bir tanesi açıklar:

- “Onun adı ZENGİN” der bir arkadaşını gösterir, ve bir diğerini işaret eder ” O BAŞARI, ben ise SEVGİ.” Sonra ekler;

- “Şimdi, içeri gir ve kocanla konuş hangimizi evinizde istersiniz”

Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyunca neşelenir.

- “Ne güzel!!” der, “Madem öyle, Zengini içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun.”

Karısı itiraz eder; - “Canım, niçin Başarıyı çağırmıyoruz?”

Bu sırada konuştuklarını evin diğer köşesinde bulunan gelinleri duyar. Zıplayarak gelir ve kendi fikrini söyler:

- “Sevgiyi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!”

- “Gelinimizin önerisini dikkate alalım” der adam karısına.

- “Dışarı çık ve Sevgiyi bizim misafirimiz olması için davet et.”

Kadın dışarı çıkar ve 3 yaşlı adama sorar;

- “Hanginiz Sevgi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol”

Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar. Diğer iki yaşlı adamda onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir şekilde Zengin ve Başarıya sorar;

- “Ben sadece Sevgiyi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?”

Zengin ve Başarı bir ağızdan cevap verirler;

- “Eğer Zenginliği yada Başarıyı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı, ama sen Sevgiyi davet ettin, O nereye giderse bizde oraya gideriz. Nerede Sevgi var ise, orada Başarı ve Zenginlik de vardır…!!



SİZİN SEÇİMİNİZ HANGİSİ?

6 Temmuz 2010

PRENS PATLICAN PRENSES FASÜLYE

Yaz aylarına girince tüketmek istediğimiz şeylerin başında sebze gelir.Sıcagın etkisiyle pek birşey yemek istemiyoruz.Genelde hafif olsun diye düşünüp sebzelere ve karpuz gibi serinletici etkisi olan meyvelere yöneliyoruz.

Yaz aylarında patlıcan ve fasulye en çok tüketilen sebzelerin başında geliyor.Peki bunların faydalarını biliyormuyuz?TAYLAN KÜMELİ'nin pazar kahvaltısı adlı köşe yazısında bu besin değerlerine yer verilmiş.

100 gr.taze patlıcanın içeriği:24 kalori,100 gr.protein,55 gr.karbonhidrat,0 kolestrol,2 gr.yağ,1 gr.lif,37 mgr.fosfor,15 mgr.kalsiyum,1 mgr.demir,1 mgr.sodyum,15 mgr.potasyum,30 IU A vitamini,05 mgr.B1 vitamini,004 mgr. B2 vitamini,0,05 mgr.B3 vitamini,0.081 mgr.B6 vitamini ve 5 mgr. C vitamini

Peki ya yararları: Damarları yüksek kolestrolün yarattıgı kötü etkilerden koruyor.İstemsiz kas kasılmalarını önleyen maddeler içeriyor.İçerdiği yüksek orandaki lifiyle pekliğe(hazımsızlıga) iyi geliyor.

Taze Fasülyenin Besin Değerleri:Haşlanmış yeşil fasülyenin 100 gramında 94 gr.su,0.2 gr.yağ,0.8 gr.protein,46 miligram kalsiyum var.200 miligram A vitamini,11 mg.C vitamini,kalorisi ise 17

Yaz aylarında deniz mevsiminin gelmesiyle kış oranla formumuza daha çok dikkat etmeye çalışıyoruz.Hem kalorisi az hem de faydalı olan bu sebzeleri gönül rahatlıgıyla tüketibiliriz...

2 Temmuz 2010

"Bilinçaltının Gücü"

Geçen ay joseph murphy'in bilinçaltının gücü adlı kitabını okudum ve çok etkilendim.Diyorki siz neye inanıyorsanız bilinçaltınız da ona otamatikman inanıyor ve o şekilde hareket ediyor.

Siz olumlu düşündüğünüzde,iyiliklere yelken açtıgınızda hem olumlu şeyler olur.Ama kendinizi olumsuz,kötü şeylere inandırdıgınızda ise bunlar sizin peşinizi bırakmaz.Herşey inancınıza bağlıdır diyor."Asla yapamam"demeyin diyor.Kendinizi yapabilirim'e odaklayın ozaman nelerin geliştiğini görün.

Aslında bir anlamda haksız mı?Bugüne kadarki yaşantımız hep düşüncelerimizle şekillenmedi mi?Olumsuz şeyler yaşadıgımızda hep olumsuzluklar oluyo diye düşündüğümüzde olaylar o şekilde gelişiyo.Olumlu düşündüğümüzde,olumlu davrandıgımızda bizi pozitif şeyler kendine çekiyo.

JOSEPH MURPHY'in BİLİNÇALTININ GÜCÜ adlı kitabını mutlaka okumalısınız diye düşünüyorum.İnanın okuduktan sonra pişman olmıcaksınız.Neye inanırsak o gerçekleşir.Bugüne kadar yaşadıgınız şeyleri,hayatınızı bir düşünün bence.En büyük gücümüz seçme yeteneğimiz.Mutlulugu seçtiğimizde mutlulukla karşılaşmıyormuyuz.Olumsuzluklara yenilmemekte,güçlü olmakta bizim elimizde.Olumsuzluklardan uzaklaştıgımızda mutlu olabiliyoruz,yeni kapıların açıldıgını görüyoruz.Peki bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

30 Mayıs 2010

KİTAP ÖNERİSİ

Kaç gündür bloguma giremiyodum.Kendimi eğitimime ve özel işlerime öyle kaptırmışımki bazı şeylere pek fırsat bulamıyodum.Geçen hafta aldıgım bir hediye vardı.Bana göre hediyelerin en değerlisi.Yaptıgımız bir çalışma sonucunda bana kitap hediye edilmişti.

Kitaplar;en değerli hazinelerdir.Bilgi,hayatımızda herzaman ön planda olmalı diye düşünüyorum."AVCUNUZDAKİ KELEBEK" kitabını çok beğendim.Çok faydalı bilgiler yer alıyor ve hiç sıkılmadan okumanızı sağlıyor.Akıcı bir dile sahip.Bu kitapla yeni bilgiler edindiğim gibi kitap okuma konusunda adeta aşka geldim.Okudukça okuyasım var.

Başta bana bu kitabı okumama vesile olan çok değerli hocama Lale Hocama ve kitabın yazarı AHMET ŞERİF İZGÖREN'e çok teşekkür ederim.Yazarın diğer kitaplarınıda alıp zaman içinde okumaya devam edicem.Eminim diğer kitaplarıda böyle güzel ve akıcıdır.Benim gibi kitap okumakta zorluk yaşayan birine kitap okumayı tekrar sevdirdiği için çok teşekkürler...

16 Mayıs 2010

DERMOLOGICA

Şu ara bloguma çok fazla zaman ayıramıyorum.Eğitimlerimden dolayı.Eğitimlerim bitince blogumla ilgili plandıgım şeyleri yapmayı düşünüyorum.Şimdi size bir yarışmadan bahsetmek istiyorum.

Dermologıca firmasının facebookta başlattıgı bir yarışma var.

En yüksek puan alan 50 kişiye ödülleri var.
  • 1.olana dermologıca 3'lü ürün seti
  • 2.olana dermologıca 2.göz bakım seti
  • Üçüncülük ödülü daily microfoliant
Bunları 4.ödülü concealing spot treatment,5.ödülü shave balm,6.-10. kişilere dermologica seyehat boy deneme ürünleri,11.-15 kişilere plaj havlusu,16.50.kişilere 3'lü eşantiyon ürün seti ödülleri arasında

Bunun için yapmanız gereken dermologica'nın sayfasını beğenmeniz,facebooktaki arkadaş listenizi davet etmeniz ve sayfanızda yayınlamanız gerekiyor.Bunları yaptıgınızda puanlar kazanıyosunuz.Ayrıntılı bilgiyi facebook sayfasında bulabilirsiniz.Yarışma bu ay sonunda bitiyor.Katılan arkadaşlara bol şanslar...

2 Mayıs 2010

"EYVAH EYVAH"

Ata Demirer&Demet Akbağ'ın başrollerini oynadıgı filme en sonunda gidebildim.Sonunda filmi izleyebildiğim için çok mutluyum.Ata Demirer'i ilk başlarda hiç izlemek istemezken en son kendisinin tek kişilik oyununu izledikten sonra kendisini sevmeye başladım...

İlk başlarda insan ön yargılı gibi olsada filmde aslında komik yerler bayagı var ama sonunda daha çok gülüyosunuz.Kaçırmamanız gerek bir film oldugunu düşünüyorum.Gitmeyi düşünenler,gidemeyenler için tavsiye ederim.İyi seyirler...

4 Nisan 2010

BAHAR GELDİ HOŞ GELDİ...

Artık kıştan,soguktan sanırım sıkıldık.Havaların ısınması hoşumuza gidiyo ama umarım yazın sıcaktan bunalmayız.
Tabi baharın gelmesiyle poleni,alerjisi olanlar sıkıntı yaşamaya başladı.Bu durumda neler yapmalı,nelere dikkat edilmeli.İşte birkaç basit öneri:
  • Polenlerin yayılma saati saati sabah saatleri oldugundan bu saatlerde mümkün oldugunca sokağa çıkmamaya çalışmalı.
  • Gündüzleri gözlük ve şapka takmalı.
  • Ağaçlık alanlarda pikniğe gitmeyin.
  • Parfümden uzak durmalı.
  • Öpüşerek selamlaşmayın.
  • Evde kedi,köpek,kuş beslememeye özen göstermeli

29 Mart 2010

İLKBAHARDA YORGUNLUK

Mevsim geçişlerinde çogumuz etkileniriz.Kendimizi bitkin,yorgun hissederiz.Birşey yapmak istemeyiz,elimizi kaldırmak bile zor gelebilir.Bu duruma en çok kıştan çıkarken hissederiz.

Bahar yorgunlugunun en büyük sebebi nem ve gece-gündüz saatlerinde yaşanan değişiklik kimimizde uyku problemine neden olur.Bu da gün içinde kendimizi yorgun hissetmemizi sağlar.Eğer çalışıyorsak işlerimizin yogunlugundan daha da yorucu bir gün geçirebiliyoruz.

Ama birkaç basit şeye dikkat edebildiğimiz sürece bu geçişleri hafif atlatabiliriz.Bunlar herzamanki gibi beslenme,egzersiz,uyku üçlüsü.Egzersiz sadece kilo problemi için değil sağlıklı,dinç,formda olmamız,kendimizi iyi hissetmemiz içinde önemli bir etken.Beslenmemize zayıf olsakta,formda olsakta herzaman dikkat etmeliyiz.Ağır yememeli,kaçırdıgımız dönemleri telafi etcek şekilde hareket etmeliyiz.Uyku düzensizliği herzaman hepimizi olumsuz etkiler.Uykumuzu alamamız veya fazla uyumamız ise yine gün içinde bizi olumsuz etkiler.Sinirli olabiliriz,iş hayatındaysak yapmamız gereken yanlışlar yapabiliriz;fazla uyumamız ise kendimizi sersem gibi hissetmemize neden olabilceği gibi her iki durum başağrısı yapabilir.

Bahar yorgunlugu sindirim sistemimizde sorunlar çıkarabildiği gözlenmiş.Mide ekşimeleri,kabızlık gibi şikayetleri görenler muhakkak vardır.Sağlıgımızın bozulması yine kendimizi kötü hissetmemize sebep olur.

Temiz havada yapılan sporlar kendimize gelmemizi sağlar.İllaha sabah erkenden spor yapılması gerekmiyor.Ayrıca sabah aç karnına yapılan sporların iyi olmadıgını düşünüyorum.Çünkü insanlar daha çok acıkıp daha çok yiyorlar bu sefer yediklerimizi nasıl eritcez diye çareler arıyorlar.Yine yenen fazla gıdalarla ağırlaşıyoruz.Yemeklerden birkaç saat sonra yürüyüş yapmak bence en iyisi.Tabi tercih sizin.

Sağlıklı günler sizinle olsun...

28 Mart 2010

MİDE KANSERİ

Bugün gazetede okudugum bir haberi paylaşmak istedim.

Tadına bakmadan yemeğe tuz eklemek,yemekleri çok sıcak ve hızlı yemek mide kanseri riskini artırıyormuş.
Yapılan araştırmalarda hastaların 55.7'sinin tanı konulmadan önce mide hastası oldugu saptanmış ve bu kişilerin %50.9'unda gastrit,%44.1'inde ülser oldugu belirlenmiş.

Çok hızlı yemenin mide kanseri riskini 5.4 kat artırdıgı,çok sıcak yemek yemenin ise bu riski 3.3 artırdıgı görülmüş.Yemeklerin tuzlu yenilmesinin ise bu riski bayagı artırdıgı görülmüş.Yemeğin tuzuna bakmadan tuz atmak ise bu riski 4.2 kat artırdıgı ortaya çıkmış.

Her öğün turşu yemek,şeker tüketmek,haftada 1-2 kez hamur tatlılarını tercih edenler,kolalı-gazlı içeceklerde mide kanseri riskini ciddi şekilde etkiliyo.

Yani yediğimiz,içtiğimiz herşey hastalıklardan birinin habercisi haline geldi.Siz siz olun kendinize iyi bakın.İlerde ciddi rahatsızlıklarla uğraşıp sürekli tedavi görmekten ve ilerde bazı gıdaların yasaklanmasındansa ömrümüz boyunca sağlıklı olup istediğimiz gıdaları tüketmek bence en iyisi.Sağlıcakla kalın...

22 Mart 2010

"VOLKAN KONAK"KONSERİ


Dün akşam mavişehir kapalı spor salonunda volkan konak konseri vardı.Haberi olanlar vardır.Dün akşam konsere gitme fırsatım oldu.İnanılmaz birisi.Performansıyla inanılmazdı.Halaylar çektiler,zeybek oyunu yani kimse yerinde duramadı.Kimi zaman duygulandırdı çoğu zamanda kimseyi yerinde oturtmadı.Yani çok güzeldi.Yüreğine sağlık volkan konak.Yakın zamanda konseri oldugunda kaçırmayın derim.Pişman olmazsınız

GAZİ ÜNİVERSİTESİNDEN ONAYLI BİLGİSAYAR EĞİTİMİ

Dün habertürk gazetesi almıştım.Şimdi de habertürk gazetesi gazi üniversitesinden onaylı online bilgisayar eğitimi fırsatı sunuyomuş.Hem de 29 kupona.Word,excel,power point ve temel bilgisayar eğitimleri yer alıyo.Gazi üniversitesinden onaylı belge alınması ve online eğitim olanagı sağlamasıda bence güzel bir fırsat.

Ben bilge adamın setini yeni almıştım.Cumartesi günü bunu blogumda paylaşmıştım.Okuyan arkadaşlarım varsa bunu bilirler.Eğer bilge adamın setini alamadıgınız için üzülüyorsanız üzülmeyin.Hem bilgisayar bilginizi güçlendirmek hemde başarı belgesi alıp cv.nize eklemeyi düşünüyorsanız bence kaçırılmıcak bir fırsat.

20 Mart 2010

BİLGE ADAM MICROSOFT 2007 EĞİTİM SETİ

Nezamandır bloguma birşeyler yazmıyodum.Birşeylere odaklanmış gidiyodum.Kişisel gelişimime herzaman önem vermeye çalışırım.Kitap okurum,kurslara/seminerlere gitmeye çalışırım.

Nezamandır kupon biriktiriyodum.Bilge adamın microsoft 2007 eğitim setini almak için.En sonunda kuponlar bitti ve dün eğitim setini aldım.Dağıtım yerini bulmka zor oldu.Adres nergis diye geçiyodu ama girne ordu caddesi sokagından çıktı.Birkaç kere telefonla aradıgımda açan olmamıştı.Neyse en sonunda bilgisayar eğitim setini aldım.Diceksiniz hiç bilgisayar bilgin yokmu var ama bilge adamın eğitim setini alıp sonrasında da gireceğim sınav sonucunda sertifikasını almak farklı birşeydi.Eğer yakınlarda yine bilge adamın eğitim seti için kampanya olursa bence kaçırmayın.İçinde word,excel,power point var hem kitap hemde cd'den oluşuyo.Sınava iki defa katılım hakkınız oluyo.Belki benim gibi alanlar çok olmuştur.Hem elinizin altında herzaman kullanabilceğiniz sağlam bir kaynak oluyo.İlerde yakınlarınızda rahatlıkla kullanabilirsiniz.Bilgisayar artık günümüzün vazgeçilmezleri arasında.Kullanmayanımız yok sanırım.İş için olsun veya olmasın aktif olarak bilgisayarı kullanıyoruz.

12 Mart 2010

MİSAFİR,İKRAMLAR...

Geçen gün dogumgünümü kutladıktan sonra bazı arkadaşlarım bana misafirliğe gelcekti.Birkaç arkadaşım dogumgünüme gelememişti.Misafirlerime değişik ne ikramlar yapsam diye düşünürken internette tariflere bakmaya başladım.Blog sahibi arkadaşlarımın sayfalarını gezerken bir tarif gördüm.Islak Kurabiye tarifi gördüm.Blogun adı:MİNE'NİN MUTFAGINDAN.Blog sahibi arkadaşım Mineye burdan çok teşekkür ederim.Değişik,güzel bir tat oldu.Eğer sizde Islak Kurabiye tarifine ulaşmak istiyorsanız;

http://mutfaktabenvarim.blogspot.com

Burdan mine arkadaşıma  paylaştıgı değerli bilgiler için çok teşekkür ederim...

8 Mart 2010

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

Onlardan olduğumuz ve yaşamımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar bayanların,annelerimizin  Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun...

13 Şubat 2010

ÇİÇEĞİN SUYA AŞKI


 "SADECE SENİ SEVİYORUM DEMEK YETMEZ"

Günün birinde çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar.İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri,tabi zaman lazımdır birbirlerini tanımaları için.Gel zaman git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki,mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlarki su'ya aşık olmuştur.İlk kez aşık olan çiçek,etrafa kokular saçar,"Sırf senin hatırın için ey su "diye...

Öyle zaman gelir ki,artık su da içinde çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlamıştır.Zannederki çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşıktır.Günler ve aylar birbirlerini kovalar ve çiçek acaba "Su beni seviyor mu"diye düşünmeye başlamıştır.Çünkü su pek fazla ilgilenmez çiçekle.Halbuki çicek,alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz.Çiçek suya "seni seviyorum"der.Su "bende seni seviyorum"der.Aradan zaman geçer ve çiçek yine "seni seviyorum"der.Su yine "Bende" der.Çiçek sabırlıdır.Bekler,bekler,bekler...

Ve anlamıştır ki artık su,"Sevgiliye seni seviyorum"demek yetmemektedir...
Artık öyle bir duruma gelir ki,çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya "seni seviyorum" der.Su da söyledim ya bende seni seviyorum der ve gün gelir çiçek yataklara düşer.Hastalanmıştır çiçek artık.Rengi solmuş,çehresi sararmıştır çiçeğin.Yataklardadır artık çiçek.Su da başında bekler çiçeğin,yardımcı olmak için sevdiğine.

Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez başını zorlukla döndürerek çiçek,suya der ki;"Seni ben gerçekten seviyorum."Çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye...Doktor gelir muayene eder çiçeği.Sonra şöyle der doktor:"Hastanın durumu ümitsiz artık elimizden birşey gelmez."

Su merak eder,sevgilisinin hastalıgına neden olan şey nedir diye ve sorar doktora.Doktor şöyle bir bakar suya ve der ki "Çiçeğin hastalıgı yok dostum...Bu çiçek sadece susuz kalmış,ölüm onun için"der...

KALİTELİ UYKU İÇİN ÖNERİLER


Uykumuzu alamadığımız zaman ister istemez günümüz kötü başlıyor,kötü geçiyor.Günümüzün nasıl geçtiğini etkiliyor.Ne kadar kendimize gelmeye çalışsakta üzerimizde bir gerginlik,stres oluyor.Bazen hiç yapmadığımız şeyleri yapabiliyoruz.Belki kırıcı oluyoruz,kendimizi işimize,dersimize veremiyoruz.
O yüzden kaliteli uyku için 14 sır var.
  • Mümkün oldugunca yataga hergün aynı saatte girin hafta sonları bile.
  • Odanızın olabildiği kadar karanlık olmalı.
  • Yatak odası sadece uyumak için kullanılmalı.Televizyonu ve bilgisayarı odanızdan çıkarın.
  • Yatak odası düzenli olmalı,dağınık olmamalı.
  • Sıcaklık rahatsız edici olmamalı.Fazla sıcak uykuyu böler.
  • Saat 16.00'dan sonra kafein içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
  • Gün içinde veya akşam üstü egzersiz yapın.
  • Alkol bir uyku ilacı olarak kullanılmamalı
  • Gece geç saatlerde büyük öğünler yemekten kaçının.
  • Ilık süt ve küçük bir parça tam tahıllı tostu tercih edin.
  • Akşamüstleri meditasyon gibi rahatlama teknikleri uygulayın.
  • Rahat bir yataga yatırım yapın.
  • Yatmadan önce aksiyon filmleri izlemeyin.Bu programlar endişeyi ve stres hormanlarını artırır.
Her gün daha fazla genç yetişkin uyumak için ilaçlara başvuruyor ve ilaç kullanımı %85 artmış.Bence ilaç kullanmak geçici çözümdür.Sizi bir süre rahatlatır ve alışkanlık yapar.İlaç olmadan uyuyamaz hale gelirsiniz.Bünyeniz bir süre sonra ilacı kabul etmez,tesir etmediği zaman daha çok zorlanırsınız.Sizi olumsuz etkileyen şeylerden kendi çözümlerinizle de arınabilirsiniz veya minumuma indirebilirsiniz.Uykumuzu aldığımızda ona göre günümüz güzel veya kötü geçiyor.Bunu herhalde hepimiz yaşamışızdır.
Herkese sağlıklı,stressiz günler...

5 Şubat 2010

14 Şubat Sevgililer Günü

İzmir fuarında sevgililer gününe özel hediyelik eşya fuarı düzenleniyor.Açılış günü 5 şubat cuma günü yani bugün başladı.14 şubata kadar sürcek.11.00 ile 21.00 saatleri arasında açık olcak.Sevgilisine,eşine hediye almak isteyen arkadaşların bilgisi olsun istedim.İzmirde oturan arkadaşlarımın faydalanmasını dilerim.

3 Şubat 2010

AKNE İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Çogumuzun karşılaştıgı,kafaya taktıgı konulardan biride aknedir.Yaşımız kaç olursa olsun suratımızda gördüğümüz bir tane akne bile canımızı sıkmaya yetiyor.Belki yediğimiz bir yicekten belki kafaya taktıgımız bir sorundan çıkabilceği gibi cilt tipimizden kaynaklanıyo olabildiği gibi yanlış kullandıgımız cilt ürünüde akne çıkmasına sebebiyet verebiliyor ya da cildimizin yeteri kadar hava almamasından kaynaklanabiliyor.Ama ne olur sivilcelerinizi sıkmayın.Sivilcelerin sıkılması demek size bir çözüm sunmaz aksine kalıcı olarak cildinizde kalmasına neden olur.

Arınma zamanı
Tıkalı gözeneklerle savaşmak için  içeriğinde salisilik asit ve benzoyl peroxide bulunan, ciltteki yağı ve bakterileri azaltan ürünler kullanın.Burt's Bees Natural Acne Solutions temizleme jeli bu anlamda önerilen bir ürün.Aynca kullandığınız ürünün su bazlı olmasına ve yağ içermemesine dikkat edin.

Sivilce yok edici
Zeno ile sivilcelerinizi kontrol altında tutun! Evde kullanım için tasarlanmış bu minik alet, ısı yayarak ciltte antiseptik bir etki yaratıyor ve sivilcelerin oluşmasını engelliyor veya zaten var olan sivilcenin daha çabuk iyileşmesini sağlıyor.

Kombinasyon tedaviler
Akne tedavisi için kullanılan ve adapalene ve benzoyl topikal ilaçlar, tek başlarına kullanılmak yerine kombine edilerek sürüldüğünde daha etkili sonuçlar veriyor.

Fotodinamik tedaviler
Levulan adında topikal bir formül mavi ışık ile aktive olduğunda yağ bezlerini ve bakterileri hedef alarak etki ediyor. Aknenin durumuna göre en az 2 veya en çok 12 seans öneriliyor.

2 Şubat 2010

AKLINIZA GELEN TUHAF SORULAR VE YANITLARI

Aklımız çogu zaman tuhaf sorular takılır.Karşılaştıgımız sorunlardan kaynaklanıyor olabilir,gördüğümüz bir rüya belki bizi etkilemiştir veya çevrede gördüğümüz değişik olaylar.Ve nedeni ne olursa olsun aklımıza takılan tuhaf soruların yanıtları var.Şimdi size bir kitap tavsiye etcem.Yazarı ANAMHAD O'CONNOR

"FIRTINALI HAVADA DUŞ ALMA" adlı kitapta;
  • Saç kesildikçe daha da mı gürleşir?
  • Esnemek bulaşıcı mıdır?
  • Erkeklerin kel olmaları annelerinden mi geçer?
  • Keller cinsel yönden daha mı güçlüdür? gibi soruların yanıtı var
 Doğum gününde kriz geçirme oranı diğer günlere oranla %27 daha yüksek oldugunu biliyormuydunuz.Nedeni ise kimilerinin bu özel günlerde yaşadıgı duygu yogunlugu.Kadınların erkeklere kıyasla daha çabuk sarhoş olmasının nedeni pek bilinmiyor.Alkolü sindirmede bayanlar erkekler kadar başarılı olmadıgı sadece biliniyor.Esnemek ise şaşırtıcı olsada bulaşıcı oldugu araştırmalarda çıkmış ve hayvanlar aleminde de görülüyormuş.Kahvaltının en önemli faydalarından biri enerji seviyesini yükseltmesi ve gün boyu iyi bir konsantrasyon sağlamasının yanında kahvaltı birçok hastalıktan korumaya yardımcı oluyor.


Birkaç seans hipnoz,sigara alışkanlıgından kurtulmanıza yardımcı oldugu görülmüş.Birden bire kurtulmasanızda sigarasız yaşama gitmenizi sağlayan yolun başlangıcı oldugu gözlenmiş.Saçlar kesildikçe veya uçlarından alındıkça daha çok gürleşmez.Saç veya tüylerinizin uzunlugunu genetiğiniz ve hormon düzeyiniz belirler.

27 Ocak 2010

MİGRENLE İLGİLİ

Pazartesi günü migrenle ilgili birşeyler yazmıştım.Şimdi migreni tetikleyen gıdalardan bahsetmek istiyorum.
Bir araştırma yapılmış ve migrenli hastaların kanında bazı gıdalara karşı hassasiyet gösterdiği görülmüş.Süt,peynir,şeker migren ağrısını tetikleyen yiyecekler arasında yer aldıgı görülmüş.Baharatlar,çekirdek,fındık,ceviz,deniz ürünleri,nişasta,gıda katkıları,sebzeler,meyveler,şeker ürünleri,yumurta,süt ürünleri,salatalar,mantar,maya ve et bunlar da migreni tetikleyen gıdalar arasında yer alıyor.Tabi her besin her migren hastasında aynı etkiyi göstermiyor.

Migreni olanlar için faydası olur inşallah.Tabi siz yinede doktor kontrolünde olmaya çalışın.Migreninizin ne aşamada oldugunun önemi yüksek.

18 Ocak 2010

GÜZELLİK VE BAKIM İÇİN BİR KAŞIK ZEYTİNYAĞI YETER



Çogumuzda hazımsızlık,tansiyon,romaztimal gibi rahatsızlıklar vardır.Şimdi size basit bir çözüm önerisinde bulunuyorum.Tabi benim için de...

1 kaşık zeytinyağı ile kabızlık,hazımsızlık,yüksek tansiyon,ağrı,romatizma,oruç tutanlara o kadar iyi geliyorki.

Sabahları aç karnına 1-2 kaşık zeytinyağı içmek kabızlığa iyi geliyor.Benim gibi kabızlık çekenler için ideal olsa gerek.Sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içmek safra kesesi ve bağırsakları rahatlatıyormuş.Ben yeni öğrendim.Oruç tutanlar için faydalı olacağını düşünüyorum.

Birde bakım için zeytin yağından bahsedelim.
Beyaz dişler için dişlerinizi zeytinyağıyla çalkalayın.Sızma zeytinyağı ve avokado hamuru kuru ciltler için idealdir.Kırışıklıklara karşı haftada iki kez gece yatmadan önce zeytinyağı ile limonu karıştırıp uygulayın.İnanın iyi gelecektir.Cildi nemlendirmek için kalın tuzla karıştırılmış zeytin yağını yüzünüze masaj yaparak uygulayın ve sonrasında sıcak suyla durulayın.
Doğal bronzluk içinde saf zeytin yağını vücudunuza ve yüzünüze uygulayın.Ne çok severiz bronzlaşmayı öyle değil mi?Kırılan tırnaklara akşamları 5-10 dakika zeytinyağı uygulayın.Nasır sorununuz var ise sarımsak ile zeytin yağından elde edeceğiniz karışımı nasırın üzerine sürün.Nasıl basit çözümler değil mi?Her eve genelde zeytinyağı giriyor.Kendi bakımımız içinde neden kullanmayalım?

17 Ocak 2010

GÜZELLİĞİN ASIL SIRRI SODA MI?

 
Sodanın ana maddesinin sodyum bikarbonat oldugunu biliyoruz.Artık günümüzde sadece sağlık için değil güzellik için de kullanılmaya başlandı.Mesela onunla dişlerimizi beyazlatabiliriz ya da saçlarımızı parlatabiliriz.

Büyüklerimizden bizden daha iyi bilirler ki sodyum bikarbonat çok iyi bir temizleme maddesi,suyu yumuşatır,koruyucu maddedir.Temizlik alanında çok etkili oldugunu biliyoruz.Mutfakta,banyoda,zeminlerde vs.

Dişleri beyazlatmak için ultra,mega,süper kokulu,tatlandırıcı ürünleri almayın.Diş etlerine zarar vermekten kaçınmakta fayda var.

YAĞLI SAÇLAR VE CİLT İÇİN LOSYON OLUŞTURMAK İÇİN

2 çorba kaşığı sodyum bikarbonat,3 çorba kaşığı yulaf ezmesi,1/4 çay fincanı doğal yoğurtla karıştırıp yulaf ezmesinin hafif kabarmasını bekleyin.Sonra bu karışımı saçlarınıza ve cildinize uygulayın.Durulamadan önce 60 saniye bekleyip durulayın.Yoğurt cildi ve saç derisini besler.

Saçlarınızın ışıl ışıl olması için bu formülü denemekte fayda var.Saçı her zamanki gibi şampuanlayıp avucunuza bir miktar sodyum bikarbonat alıp sert bir biçimde masaj yapınca saçlarınızı kirden tamamen arındırmış olursunuz.Saçlarınızı duruladıktan sonra istediğiniz saç kremini uygulayabilirsiniz.

PUDRA




                                                    
                                                                                                                                                                    

Geçenlerde kendime yeni bir pudra almaya karar verdim ve paraya da kıymaya hazırdım.Tekin acar'a gittim.Resmini gördüğünüz pudrayı aldım.Fiyatı 21 tl.Süngeri var.Artık çogu pudra,fondötenin belki aynası
var ama aynasının olması herzaman avantaj tabiki.Gittiğiniz her ortamda ayna ihtiyacınız oldugunda rahatlıkla kullanabilirsiniz.İçinde süngerinin olması pudrayı kullanmak için yanınızda özel olarak pudra fırçası veya süngeri taşımanız gerekmiyor.Tenime uygun bir renk aldım tabikide ne bir ton açıgı ne de bir ton koyusu çünkü renk farklılıkları sizi daha güzel göstermekten çok daha farklı görünmenizi sağlar.Cildinizin solgun gözükmesine, mumya gibi görünmenize neden olur.Pudrayı kendime daha dün uyguladım hatta bloguma eklemek için pudra sürmeden önceki halimi ve pudra sürdükten sonraki halimi çektim.Ama kendi kendimi çekmeye çalıştıgımdan kaşım gözüm kaymış gibi geldi.O yüzden ekleyemedim.


 

10 Ocak 2010

D VİTAMİNİ VE BAĞIŞIKLIK

En çok ihtiyacımız olan vitaminlerden biri D vitaminidir.Nedeni ise çok fazla yiyeceklerde bulunmuyor ve en fazla D VİTAMİNİ'ni güneşten alıyoruz.Ve sadece çocukların ihtiyacı değil yetişkin ve yaşlıların da bu vitamine ihtiyacı var.Her gün en az 20-30 dakika güneş ışınlarından faydalanmamız gerektiği söyleniyor.D vitamini ihtiyacını karşılamak için  bu vitaminle zenginleştirilmiş  süt ve süt ürünlerini tüketmek kendimize yatırım yapmamız demektir.Süt ve süt ürünlerini biliyoruzki en başta kemik erimesi gibi hastalıkların önüne geçmemiz açısından da önemli.En az C vitamini kadar önemli oldugu ortada.Demirden zengin gıdaların başında kırmızı et geldiğini biliyoruz.Balık ve tavuk etindeki siyaha yakın koyu renkli kısımlarda da demir daha bol oldugu söyleniyor.Belki ekonomik anlamda bu ürünleri alamasakta maddi gücümüzün yettiği oranda her ay belli bir miktar tüketmemiz gerek ve bence fast food yerine bu gıdaları tüketmek sağlıgımız için daha faydalı oldugu kaçınılmaz oldugu bir gerçek.Sizce?

Gıdaların vitamin eksikliğini önlemek için buharla pişirme,gıdaları mümkün oldugunca kavurmadan,kısa süreli pişirme önem taşıyor.Doğal yollardan gıdalardan vitaminleri almamız için maydonoz,dereotu,havuç gibi gıdaları çiğ yememiz gerek.Hem sogan,havuç gibi yiyecekleri kavurmak aynı zamanda kanserojen maddelerin ortaya çıkmasını sağlamış oluyoruz.

4 Ocak 2010

BİTKİSEL ÇAYLAR,OTLAR

2010'a sonunda kavuştuk.Umarım yılbaşı geceniz güzel geçmiştir.Herkesin yeni yılı 2009'dan daha güzel geçmesi temennisiyle bahsetmek istediğim konuya bir giriş yapsam iyi olcak galiba.

Bitkisel çaylardan bahsetmemin nedenlerinden biride benim kendi rahatsızlıgımdan dolayı.Kasım 2009'da enfeksiyonel rahatsızlıklarım vardı.Doktora gitmiştim fakat herhalde yeterli olmadıgından geçen ayda rahatsızlıgım biraz devam etti ve geçen ay havaların soguk olmasından da çok fazla üşütmüştüm.Bir de karnımın ağrısı,şişliği eklenmişti.Adet düzenimi bile etkiledi.İlk önce kullandıgım ilaçlar sonrada üşütmem,birazda stresten olsa gerek çok etkilendim.Bu nedenle ne yapsam diye araştırmaya başladım.Isırgan otu tohumu ve civanperçemi diye aktarlarda satılan 2 ürün öğrendim.Isırgan otunun enfeksiyonlara iyi geldiğini biliyordum fakat bilmediğim okadar çok faydası varmışki...

ISIRGAN OTU:Bağışıklık sistemini geliştirip enfeksiyonlara iyi geliyor.Hücre yenileyici özelliği var.Prostat'a iyi geliyor.Kan seviyesini düzenliyor.Romatizma ve ekrem ağrılarına iyi geliyor.İdrar söktürücü özelliği var.Tümörlerin gelişimini engelliyor.Ödem çözücü,kan yaptırıcı,demir eksikliğini giderici,baş ağrısına,güçsüzlük ve bitkinlik hallerine,tüm alerjik rahatsızlıklara,egzamaya,ergenlik sevilcelerine karşı iyi geliyor.

CİVANPERÇEMİ:Mide rahatsızlıklarına,hazımsızlıga,öksürüğe,soguk algınlıgına,adet düzensizliğine,menopoz öncesi ve sonrası çekilen rahatsızlıklara iyi gelir.Sinirleri kuvvetlendirir.Ateşi düşürür.Kızamıga iyi geliyor.Nefes yollarına iyi gelir.Kalp atışlarını düzene sokar.Kullanımı:Sabah,öğlen,akşam yemek öncesi yarım saat önce 1 fincana yarım tatlı kaşıgı eklenip 10 dakika beklenip içiliyor.Tadı biraz acı oldugundan ben biraz balla karıştırıp içiyordum.

Sağlıklı günler sizinle olsun...